Çarşamba günü ABD merkez bankası FED toplanacak ve Perşembe günü olası faiz kararlarını açıklayacak. Faiz artışı kararının yine ötelenmesi yönünde beklenti hakim. Ben de aynı düşüncede olmakla birlikte, en fazla 25 baz puanlık bir artışla başlasa da, artık bu FED kabusu sona erse diyorum. Öyle ya da böyle FED faiz artışını başlatacak. Düşük bir oranla başlayarak bir sonraki artış için yeni yılı bekleyecekleri yönünde bir açıklama yapılsa, bu piyasalar için daha olumlu bir yansıma yaratır diye düşünüyorum.
Bu hafta bizi etkileyecek ikinci önemli gelişme ise, FİTCH'in Cuma günü Türkiye hakkındaki kredi açıklaması olacaktır. Seçimlere gidilirken Fitch'in not indirimi yapmasını beklemiyorum. Ama net uyarılar gelebilir. Kasım seçimlerinden sonra da hükümet kurulamazsa not indirimin kaçınılmaz olacağı uyarısını duyabiliriz. Ancak seçimler öncesinde kredi kurumlarının görünüm indirimleri dışında bir not indirimi yapmalarını düşünmüyorum.
Terör olayları maalesef sürüyor. Hatta Cizre ve diğer bazı küçük ilçelerde aynı Suriye'de olduğu gibi özerk kantonlar ilan etmek arzuları net bir şekilde görülüyor. Türkiye buna izin vermez ve vermemelidir de! Yoksa arkası kesilmeyecek çok hızlı bir çözülme ve bölünme sürecine gireriz. Ülke tam anlamıyla iç savaş riski yaşar. Ben yaşanan terör olaylarının tüm Türkiye'deki neticelerini gören Kürt vatandaşlarımızın da, PKK'nın amacına hizmet etmeyeceklerini düşünüyorum. Ancak tüm bu gelişmeler nedeniyle de, kredi notumuzun indirilmesi riskine çok yakın yaşadığımız görüşündeyim. Eğer siyasi cephede en kısa zamanda yeni bir hükümet kurarak yapılması gerekli tüm yapısal reformları başlatmazsak, seçim sonrası ratingimiz açısından tehlike içerecektir. Maliye bakanı Mehmet Şimşek'in de aynı yönde uyarı yaptığını görüyoruz. Umarım siyasetçiler bu duyarlılığı gösterirler.
Artan kurların ihracat avantajı yaratması gerektiği bir ortamda, maalesef aramal ithalatına bağımlı bir fason üretim yapımız olması nedeniyle artan kurlardan yararlanamıyoruz. Kurlar arttıkça aramal fiyatları ve dolayısı ile üretim maliyetlerimiz de artıyor. Bu durum aynı zamanda enflasyon baskısı yaratıyor. Artan kuların en iyi yansıma yaratacağı turizm sektöründe de terör nedeniyle istediğimiz artışı sağlayamadık. Bu kadar kötü etkenin yanında dünya enerji fiyatlarında düşüşün sürmesi tek can simidimiz oluyor. En büyük ithalat kalemimiz olan enerji fiyatlarının uzun süre daha da düşük kalmasını bekliyorum.
İçinde bulnduğumuz ortamda kredili işlemlerden kesinlikle uzak durulmalı. Her zaman kenarda belli bir miktar nakit tutulmasının da doğru olacağı görüşündeyim. Teknik olarak görüşümü önceki yazılarımda bir çok kez tekrarladım; 69.000 seviyesine kadar her seviyeden alım tepkilerini görebiliriz. Ama eğer 69.000 desteği görülür ve aşağıya kırılırsa, o zaman BIST yeni satış baskısına girer. Çok daha alt desteklere doğru düşüşler yaşarız. Umarım bunları yaşamadan, en kısa sürede toparlanırız.
Bugün genel beklenti kısmi bir alımla haftaya başlanması yönünde. Ama hem FED, hem de Fitch belirsizlikleri varken, olası alım yükselişleri de tepki olarak kalabilir. Hepinize iyi bir hafta diliyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_