İlk Artçı Risk Moody's Oldu!

19.07.2016 09:11
  •  A 

Lütfen düne ait beklenti yazımın ''Artçılara Dikkat!'' başlıklı son paragrafını okuyunuz! İşte, detaylarını öğrendikçe dehşete düşmemiz gereken cunta hareketinin en önemli risklerinden biri olarak dikkat çektiğim rating konusu ile karşı karşıyayız. Moody's notumuzu çöpe atmak tehditi yaptı! 

Hemen söyleyeyim ki, Türkiye ekonomisi içinde bulunduğu sorunu kendi başına çok hızla çözer. Ama çekilmeye başlanan çorap ipliğinin sonunda bir ülke çıkacaksa, o zaman işler biraz karışıyor! Yaşadığımız son sıkıntıların arkasında duran bir süper güç ise, şimdi niyeti önemlidir. Eğer hala iç işlerimizi karıştırmak niyeti varsa ratingçiler ilk maşaları olur. Darbe girişimini ileri sürerek yapılan açıklama benim açımdan bir tehdittir. Hem de söz de en büyük müttefikimizin kaşıdığı bir tehdittir. Yoksa başarısız darbe girişimi gerçekleşen bir ülke için notunu düşürebiliriz derken, darbe gerçekleşen Mısır'ın hamen darbenin ardından notu yükseliyorsa bu yaşanan oyunun deşifresi olan bir çelişki olur!  

Kısacası ben Türkiye hiç bir şekilde rating kırılması gereken bir ülke değil diyorum. Ama eğer darbe olsaydı o zaman bu konuda haklı olurlar idi. Kısacası darbe girişimi ile birlikte iki yazımda da dikkat çektiğim kredi not riski karşımıza geldi. Ancak devletler arasında bir çok pazarlık yapılır ve bundan kimse haberdar olmaz. Rating riskini karşımıza koyanlara eminim, biz de başka kartları onların önüne sürerek karşılık vermişizdir. O yüzden kimin kozu daha güçlü ise devamı ona göre gelir. Yani bir anda her şey süt limana dönüşebilir. Ratingçiler de bakar, ''Türkiye'yi inceledik. Olaylara çok hızlı müdahale ettiler. Not indirimine gerek yok'' deyiverirler.

Rating Düşerse BIST Etkilenir mi?
           Rating notumuz düşerse tabiki olumsuz etkilenir. Hele ki hacimsiz piyasalarda düşüşler çok daha sert olur. Endeks olarak anında 70.000 seviyesinin altına kayarız. Ama ilk anda yaşanacak düşüşlerden sonra düşen rating nedeniyle kaybettiğimiz puanları yeniden geri alırız. Çünkü Türkiye ekonomisi hızlı toparlanma yaşayan bir özellik taşır. Yıllardır yaşanan tüm büyük krizler sonrasında böyle olmuştur. Hele ki, dünya genelinde bol likidite, düşük faiz ve düşük petrol varken Türkiye'nin not indirimi sadece spekülatif düşüş yaratan ettki yapar. Kaynak bulmak konusunda bir sorunumuz olmaz. 

İyi de, rating düşüşü her şekilde bu fiyatlara göre ekstra düşüş yaratacaksa o zaman tüm hisseleri satıp nakite dönmek doğru olmaz mı diye düşünenler ne yapmalı? Mantık olarak not indirimi böyle bir etki yaratır ama not düşecek diye bir garanti verilebilir mi? Açıkçası ben veremem. Çünkü bu işlerin altında bir çok pazarlıklar döner. Biz ön yüzdeki gelişmelerden korkarken, bir bakarsınız arka plandaki pazarlıklar uzlaşma ile sonuçlanmış olur. Not indirimi riski bir anda kalkar. Türkiye bölgesinde çok önemli stratejik bir ülkedir. Yönetimini ele geçirmek isteyenler bile, bunu başaramayınca istikrarsız bir ülke istemeyebilirler. O zaman da yıkmaya çalıştıkları ile bir anda ilişkilerini geliştirmeye kalkabilirler. 

Yanlış hatırlamıyorsam Moody's 5 Ağustos, Fitch ise 19 Ağutos tarihlerinde not değerlendirmemizi yapacaklar. Umarım arka arkaya şoklar yaşamadan, hafta sonu yaşanan darbe girişimi sonrasında önem kazanan rating risklerini kazasız savuştururuz. Ben şu an sorun çıkmayacaktır diye düşünsem de risk büyük olduğu için yeni öngörü yapmak konusunda izlemede kalmayı tercih ediyorum. Sorun çıkmaz ise, gördüğümüz düşük fiyatlar nedeniyle büyük kar fırsatları kaçırırız. Ama not indirilecek olursa, o zaman ciddi bir zarar ile bir süre yaşamak durumunda kalırız. Ben her zaman az kazanmayı, kaybetmeye tercih ederim. O yüzden de tedbiri hep ön planda tutarım. 

Diğer Artçılardan da Çekinelim!
           Cumartesi sabahından beri askerlerimizi şüphe duygusu ile izole etmiş durumdayız. Ülkenin hiç bir yerinde kışlalarından çıkartmıyoruz. İyi ama Türkiye'nin ISİD, PKK gibi bir çok düşmanı ise uyumuyor. Eminim bir çok eylem hazırlığı yapıyorlardır. Eğer ordumuzu bu şekilde tümden hareketsiz hale gelirsek, terör başta bir çok dış ve iç tehlikeye de açık oluruz.

Görüyorsunuz, yıllardır devlette yapılananlar, bu darbe girişimleri sonrasında içine sızdıkları tüm devlet yapılarından temizleniyorlar. Bu onlar için 30-40 yıllık bir çalışmanın çökmesi demek olur. O yüzden her an her türlü suikast dahil, terör eylemi ile ülkeyi karıştırmayı deneyebilirler. Bir süre düşük fiyatlardan alıp kar yapmak değil de, ekstra tehlikelerden korunmak bizler için daha önemli olmalıdır diye düşünüyorum.

Bugün Moody's sonrası nasıl açılacağımızı söylememe gerek yok sanırım. Yine düşüş ile açılış yapılacaktır. Ama misal ABD ile dün uçuş yasağının kaldırılması gibi açıklamalar bu düşüşleri telafi edebilecek gelişmeler olur. Hele ki, ABD Gülen'i verebiliriz derse, o zaman bir anda alımların geldiğini de görebiliriz.

Diğer bir artçı da, Gülen temizliğinin borsa ile ilgili boyutları olacaktır. Bir kaç gündür yaşananlara bakınca, zaten listelenmiş olduğu anlaşılan Gülen örgütünün tüm yapılardan hızla temizlenmeye başlandığını görüyorum. Gülen terör örgütü olarak tanımlandığı için, bu temizlik borsada ilişkili şirketlere de yansıyabilir. Bazı şirketlere kayyum haberlerini de duyabiliriz. İşte bu gelişmeler borsada risk yaratacak ekstra sürprizler olur. Ama kimler bu kapsama girer inanın bilmiyorum.

Umarım tüm bu riskleri en kısa sürede bertaraf eder, gelişme ve büyüme yönünde daha da hızlanarak yolumuza devam ederiz. Ama bunu yaparken iç barışı sağlamanın, kavgayı bırakmanın çok önemli olduğunu bilmemiz lazım. Tüm halkımızı darbeye karşı sokaklara çağırıp, sonra da ''Taksim kışlasını isteseler de, istemeseler de yapacağız'' demek en azından şu an için olmaması gereken bir yaklaşımdır. Unutmamalıdır ki, Gülen cemaati yıllardır nefret ettiği Atatürkçü, laik yapıyı yok etmek için uğraşmaktadır. Yani paralel yapının Türkiye'de yapılanmasının en son müsebbibi Ataürkçü laik kadrolardır. Özür dilenmesi gereken kesime yine gerilimi arttıracak yaklaşımlarda bulunulursa, o zaman cemaatin yaklaşımından ne fark kalır? Ümmetçilik mantığında devlet arka planda kalır. O zaman da her zaman benzer riskleri yaşamaya açık kalırız. Devleti ön plana çıkartıp, bu çatının altında demokratik devleti savunan tüm görüşlerle barış içinde yaşamayı başarmalıyız.

PPK Faiz İndirir Mi?(11:41)
           Yazımda bugün için önemli olan faiz kararına değinmeyi unutmuşum. TCMB Para Piyasası Kurulu 14:00'de faiz kararını açıklayacak. 

Bu soru geçen hafta sorulsa sanırım evet cevabı için bir mani yoktu. Genel düşünce evet çıkardı. Peki geçen haftadan finansal farklı ne var? Sadece haince yapılmaya çalışılan bir cunta girişimi var. Onun dışında yurt dışı düşük faizler sürüyor. Bol likidite sürüyor. Brexit nedeniyle para bolluğu sürüyor. FED'in faiz artışı için korku yok. Döviz kurları her ataktan sonra yine düşmeye başlıyor. Türkiye'de bir çok alanda büyük yatırımlar sürüyorken, gelişmiş ekonomiler Türkiye'nin çok gerisinde yatırım görüntüsü veriyorlar. Yani paranın korku hariç Türkiye'den gelişmiş ekonomilere kaçması için çok neden yok. 

İşte böyle bir ortamda PPK'nın faiz indirimlerine çekinmeden devam etmesi gerektiği görüşündeyim. Dünya genelinde bol likidite ve düşük faiz imkanı kaçırılmadan faizlerimiz indirilmelidir. Düşen faizler her alanda tüketim ve yatırıma destek olacağı için, büyümeye olumlu katkı yapacaktır. Yıllardır yazarım, esas olan üretmektir diye. Enflasyon yüksek faiz gibi para politikası araçları ile kontrol edilmez. Enflasyon üretim ile kontrol altına alınıp, düşürülebilir. Üretmek için de düşük maliyetli finansman çok önemlidir. Bu nedenle kredi maliyetlerinin düşmesi öncelikli bir ihtiyaçtır. 

Bu nedenle PPK'nın 14:00'de faiz indrimi yapmasını bekliyordum. Benim beklentim bu toplantıda 50 baz puan ile sınırlı kalan bir indirimdir. Ama 75  baz puan yapacak olurlarsa da yadırgamam. 25 baz puan ya da hiç yapmaması halinde olaylardan çekinmiş derim.  PPK'nın faiz indirimlerine sanki hiç bir şey olmamış gibi devam etmesi, Türkiye'nin dış dünyaya kendine güvendiği mesajını vermek açısından bence doğru olur. Hele ki, faiz indirimine rağmen kurlar yeniden düşerse, işte o zaman yıllardır faiz düşerse kurlar hoplar, zıplar diyenlerin de bu korkularının zamana ve şartlara göre değişken olduğu görülmüş olur. 

50 baz puan üstündeki bir artış dövizi yukarı doğru itebilir. Ama sonra döviz yükseldiği yerden yeniden 2,90 ve altındaki seviyelere inecektir diye bekliyorum. Cuntanın giriştiği orduyu ve devleti ele geçirme hareketi olmasa idi, PPK'nın faiz indirimi ile BIST 85.000 seviyelerini zorlayabilirdi. Şimdi ise yapacak olduğu yükseliş tepkisi sınırlı kalacaktır. Yabancıların elinde olan en yoğun sektör bankacılıktır. Faiz ne kadar inerse bankalara o kadar yarar. Ama bu mantıkla bankalara alıcı gelince, rating riskinden korkan yabancılardan kısmi satışlar görme ihtimalimiz vardır diye düşünüyorum. Not indirime riski yabancılar için de önemli bir tehlike olarak görülebilir. Çünkü bazı fonlar sadece yatırım yapılabilir ülkelere yatırım yapabilirler. Eğer not inerse bu nedenle satış yapmak zorunda kalırlar. Bu nedenle BIST için bir süre daha içinde bulunduğumuz riskler nedeniyle sınırlı tepkileri normal görmeliyiz. 

Ancak, hemen belirtmeliyim ki, BIST için geçen haftadan itibaren beklediğim düzeltme desteğini iki gündür görmüş bulunuyoruz. Ama farklı ve çok önemli bir sorun ile iç içe olduğumuz için, yazımın başında anlattığım artçı riskler nedeniyle temkinli durmayı doğru buluyorum. Ama sizler benim yine de normalde düzeltme desteği olarak bu seviyeleri düşündüğümü bilmenizi isterim. Ben temkinli olmayı tercih ederken, sizler daha cesur davranmak isteyebilirsiniz. Kararlarınızı her zaman için verecek olan sizlersiniz.
 

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 18.07.2016
    09:08

    Yaşanan olay tam anlamıyla bu deyim ile ifade edilebilir! Yıllardır devlet yapısını ele geçirmek için devlete sızmaya çalışan, devlette kadrolaştırılan, anlattıkları yalanlarla cumhuriyeti kurmuş Atatürk'çüleri kötü göstererek tasfiye ettirip, yerlerine getirilenler sonunda herkese gerçek yüzlerini ... Devamı »

  • 16.07.2016
    21:37

    Hemen belirtmek istiyorum ki, demokrasilerde darbenin yeri yoktur. Demokrasilerde beğenilmeyen yöneticiler ancak sandıkta değiştirilmelidir. Sandıkta çoğunluğun seçtiği bir iktidarı, siyasi seçimlerle yenemeyip de askeri darbelerle yıkmaya kalkışmak vatana ihanettir. Ancak, demokrasiyi kullanarak... Devamı »

  • 14.07.2016
    09:28

    İngiltere'den faiz indirimi beklentileri var. FED'de bir başkan uzun yıllar faize dokunamayız derken, bir başkası bu yıl en fazla 2 faiz artışı bekliyorum diyor. Petrolde üretimi arttırmayacağım diyen Suudiler gayet güzel üretim artışı yapıyorlar. Petrol üretiminin artması brenti aşağıya çekiyor. İn... Devamı »

  • 13.07.2016
    08:57

    BIST için dikkat çektiğim 81.000 direnç seviyesinin üzerinde kapanış yaptık. Asya'da yükseliş sürüyor. FED tarafından faiz artışı konusunda güvercin açıklamalar devam ediyor. Japonya'dan büyük bir likidite paketi bekleniyor. İtalyan bankalarındaki sorunun giderilebieceği beklentileri piyasaları şimd... Devamı »

  • 12.07.2016
    09:06

    Detaylı düşünülmeden sadece rüzgar yönünde yapılan yorumların ne kadar çapsız ve hatalı olduğunu görüyorsunuzdur diye düşünüyorum! Brexit kararı sabahı çizilen karamsar tabloların yerine gayet pozitif beklentilerin dile getirildiğini görüyorum. Peki Brexit sabahı korkutularak sattırılan kişiler ne... Devamı »