Bu İşin Pardonu-Şakası Yok!

02.10.2015 08:50
  •  A 

Tabii ki seçim sonrası hükümet kurulması ve artık alınması gereken üretime yönelik yapısal reform kararlarının para piyasası kararlarıyla da desteklenecek şekilde hızla uygulamaya alınması gereğinden bahsediyorum! Yoksa, eğer yine koalisyon gerektiren bir seçim sonucu çıkar ve siyasi partiler aralarında bir türlü anlaşamaz ve hükümet kuramazsa, hatta hükümet kurmayı bile uzun görüşmeler ve pazarlıklarla geciktirmeye kalkarlarsa kaçınılmaz bir sorunlar yumağına dolanabiliriz!

FED faiz artışı riski iyice yaklaşmış durumda. Kağıt üzerinde ciddi bir düşüş gösteren cari açığın asıl düşüş nedeni ihracat artışımız değil, büyümenin azalması. Ara mal ithalatına dayalı bir büyüme modelimiz olduğu için, büyüme düşmeye başlayınca doğal olarak cari açık da düşüyor. Ama bu olumlu bir görüntü değil. TCMB son üç yılın en düşük döviz rezervine inmiş durumda. Elindeki dövizini daha da düşürmemek için, BOTAŞ gibi kurumların döviz ihtiyaçlarının bile kamu bankaları üzerinden karşılanması çağrısında bulunuyor. Neden peki? Çünkü siyasi baskılar nedeniyle faiz artışı yapamıyor. Üretim reformunu da yapmadığımız için, mevcut ithalata dayalı fason üretim yapımız döviz girdisi yaratamıyor. 

Zamlar Kapıda Mı?
           Büyüme oranımız düşmesine rağmen enflasyonumuz artmaya devam ediyor. Bu sabah tüp gaz ve otogaza % 10 civarı zam yapıldı. Bakliyatta zamların kapıda olduğu haberlerini okuyoruz. Dünyada enerji fiyatları son bir yılda yarıdan fazla düştü. Gıda ve emtia fiyatlarında da bir kaç yıldır düşüşler olmasına rağmen, bizde ise tam tersi fiyat yükselişleri yaşanıyor. Güçlü TL ile gurur duyup, Dolar 1 TL olacak derken, Dolar 3,00-TL'nin üzerinde işlem görüyor. Artan kurlar nedeniyle de, dünyanın bir kaç yıldır ana rahatlama ve tasarruf nedeni olan enerji fiyat düşüşünden, emtia ve gıda fiyatlarının düşmesinden Türkiye olarak hiç bir fayda göremedik. Pardon ama, yanlış ifade olmasın, aslında fayda gördük! Çünkü eğer enerji ve emtia fiyatları bu şekilde düşmemiş olsaydı, mevcut politika ve sorunlarımızda çok daha önceden büyük bir ekonomik krize girmiş olurduk. En azından bu krizden korunmuş olduk. 

Ülkede 2002'den beri aynı parti iktidar. 2003'den beri de ekonominin patronu bir kişi idi. İçinde bulunduğumuz risklerin, yanlışlıkların sorumlusu aranacaksa, bu adresi bellidir. Kimseye yıkmaya çalışmamak lazım. Her istediği kararı alabilen bir iktidar olduğu için, sorumlusu da doğal olarak odur. Şimdi seçimler olur ve yine tek başına iktidar partisi hükümet kurarsa, mevcut ekonomi politikalarının hızla revize olması şarttır. Bakın ısrarla uyarıyorum! Şu an ekonomiyi otomobil ve konut satışları ayakta tutuyor. Eğer hızlı bir reform hükümeti kuramazsak, iç-dış tüm piyasalara yeterli güveni hızla veremezsek yüzümüze gülmeye devam etmezler. 

2002'den beri aynı iktidar olmasına rağmen bu sorunlar sürdüğü için, gönlümde yatan iki büyük partinin koalisyonu ile kurulacak bir reform hükümetinin kurulmasıdır. Cumhurbaşkanının kendi cizgilerine çekilmesidir. Bu seçimlerin şakası yok. Siyasi egolarımız nedeniyle hükümet kurmazsak, notlarımızı düşüreceklerini artık sağır sultanın bile anlamış olması lazım. Ne sebeple olursa olsun, not indirimi yaşanırsa, döviz atağı olur. MB döviz atağını durdurmak için yapamadığı faiz artışı silahına sarılmak zorunda kalır. Şimdiye kadar yapamadığı oranın çok üzerinde bir faiz artışı yaparsa, o zaman konut ve otomobil satışları ciddi darbe alabilir. Konutta nasılsa fiyatlar hep artıyor diye yapılan alımlar bir durursa, işler tersine döner. Konut kredileri ödemelerinde aksamalar başlar. Bu durum konut üreticilerini zora sokar ve piyasada bir tanesinden bile bir mali sıkıntısı duyulursa, sektör zincirleme krize girer. Bankalar el koydukları konutları piyasaya daha düşük fiyatla sürerler. Müteahhitlerden ve bireysel yatırımcılardan da fiyat düşüşleri gelmeye başlar. 

Nedense yabancı alımlarının yarattığı olumlu hava nedeniyle bu risk görülmek istenmiyor. Ama bilinsin ki, bu risk çok büyük ve önemlidir. Kur artarsa yabancının konut alımı artar. Ama kontrolsüz kur artışına faiz müdahalesi yapılmak zorunda kalınırsa, o zaman iç talep darbe yer. İç talep geri çekilirse, açığını yabancı kapatamaz.

İşte bu nedenle seçimlerden sonra hızla hükümet kurulmalıdır.

ABD Tarım Dışı İstihdam Verisi Açıklanacak!
           15:30'da açıklanacak Eylül verisinin beklentisi 203.000 yeni istihdam yönünde. Bu civarda ya da altında gelecek bir veri olursa, FED Ekim ayında da faiz artışını pas geçebilir. Ama beklentinin hatırı sayılır üzerinde gelmesi halinde,mesela 250 Bin üzeri, bu takdirde Ekim sonu bir faiz artışı kararı görebiliriz. Verilerle bence o kadar çok oynanıyor ki, o yüzden bir tahminde bulunmak istemiyorum. 

Dün Almanya Dax endeksinin gap bıraktığına ve bu gap'in kapanma riskine dikkat çekmiştim. Görüyorsunuz ki, Dax dün gap'i kapatmaya yakın bir realize yaşadı. Yani gelişmiş borsalarda da aynı oynaklıklar sürüyor. BIST'de de seçimler öncesi son haftaya kadar benzer zikzakların sürmesini bekliyorum. O nedenle hisse bazlı takip etmek daha doğru olacaktır.

Ben yukarıda yaptığım uyarıların olası negatif yansıması asıl bankalarda olabilir riski nedeniyle bankalardan yine uzak durmayı uygun buluyorum. Yoksa şu anki bilanço ederlerine göre bankacılık sektörünün fiyatlarını düşük buluyorum. Ama bu durum geçmiş bilançolar nedeniyle böyle olduğu için göreceli bir görüntü. Eğer yukarıda dikkat çektiğim riskler yaşanacak olursa, o zaman sonraki dönem için bilançoları en çok bozulacak sektörlerin başında bankalar olur. Ben her şekilde hükümet kurulur diye düşünsem de, sadece hükümetin kurulmasının yetmeyeceği, yeni ekonomi kadroları ve kararları da çok önemli olacağı için, bankacılık riskini uzaktan seyretmeyi tercih ediyorum. Gerekirse olası yükseliş potansiyellerini kaçırayım. Nasılsa diğerlerindeki yükselişlerden faydalanır açığı kapatırız. Ama korkum gerçekleşirse sektörün riskini taşımıyor oluruz. 
 

    Saygılarımla


    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 01.10.2015
    09:12

    Görüyorsunuz ki, sadece BIST'de oynaklık yaşanmıyor. Gelişmiş ülke borsaları da dahil, benzer davranışların olduğunu görüyoruz. VW yüzünden son sürrat düşen Almanya DAX endeksi dün 9.450 seviyesinde gap bırakarak tersine bir tepki yükselişi yaşadı. Düşüş sonrası benzer yükseliş tepkisini ABD endeksl... Devamı »

  • 30.09.2015
    09:15

    75.000 - 76.000 seviyelerine yaklaşan endekste bir bahane bulunup satışlar geliyor. Eyvah işler kötüye mi gidiyor diye korkulurken 71.500 - 73.500 aralığından da alımların geldiğini görüyoruz. Dünya genelinin bu yaşanan zikzaklar için ana gerekçesi FED'in olası faiz artış kararının zamanı oluyor. Bu... Devamı »

  • 29.09.2015
    09:09

    Zaten sayısını unuttuğum bir çok yazıda bu riske dikkat çekiyorduk. Bana göre, FED faiz artışı başladığı zaman ilk anda gelişmekte olan borsalar olumsuz etkilenecek olsa da, asıl risk gelişmiş olan borsaların üzerinde olacaktır. Çünkü FED ve ECB piyasaları paraya boğduğu günlerde, gelişmiş ekonomile... Devamı »

  • 28.09.2015
    09:06

    Bugün ikisi benim kızlar olan yaklaşık 19 Milyon Öğrenci ve öğretmenimiz için yeni bir eğitim-öğretim yılı başlıyor. Tüm öğrenci ve öğretmenlerimiz için başarılı, hayırlı bir yıl olmasını dilerim. Bizim evde de bu sene iki stresli öğrenci olacak. Büyük kızım Buse, fen lisesi son sınıf öğrencisi olar... Devamı »

  • 23.09.2015
    08:57

    Bayramın ülkemize ve milletimize barış, huzur ve birlik getirmesini dilerim. Bu vesile ile de, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı, diliyorum. Birlik içinde kalarak bu oyunu da bertaraf edeceğiz. Önemli olan Türk-Kürt tüm etnik mozayiğimizin oynana... Devamı »